Lev Tolstoy'un ilk eseri olan "Çocukluk", aynı zamanda yazarın çocukluk dönemine dair anılarını içeren derin bir otobiyografi olarak kabul edilir. Tolstoy, annesini çok küçük yaşta kaybetmiş ve bu acı deneyimi öyküsünde derin bir şekilde işlemektedir. Ölümün ne olduğunu henüz anlayamayacak kadar küçük olan bir çocuğun gözünden, bir annenin yokluğu ve bunun birey üzerindeki etkisi çarpıcı bir üslupla anlatılmaktadır.
Tolstoy, **"Çocukluk"**ta, sevme ve sevilme gereksinimini, insanın en temel duygusal ihtiyaçlarını hayranlık uyandıran bir şekilde dile getiriyor. Çocukluğun saf ve masum anılarına, Tolstoy’un kendi çocukluk hatıralarına dayanan bir bakış açısıyla tanık olacaksınız. Bu eser, sadece Tolstoy'un hayatını değil, aynı zamanda insan ruhunun derinliklerine inmeyi, çocuklukla başlayan duygusal yolculuğun izlerini sürmeyi de sağlıyor.
Tolstoy’un duygusal yoğunluğu yüksek ve içsel dünyayı detaylı bir biçimde gözler önüne seren "Çocukluk" eseri, edebiyatseverler için vazgeçilmez bir okuma deneyimi sunuyor. Bu kısa ama derinlikli öykü, Tolstoy'un yaşamına dair önemli izler taşıyan ve evrensel insanlık halleri üzerine düşündüren bir başyapıttır. 📖